Her şey yavaş başlar yalnızlığa giden yolda.
İlk başta çok yakınınızdaki insanların davranışlarına kızarsınız.
Sonra içinde o insanlarında bulunduğu her zamanki ortamdan
sıkılırsınız.
Kaçıp uzaklaşmak ve yalnız kalmak istersiniz.
Sonra birden her şey bulanıklaşır.
İç sesinize söz geçirememeye başlarsınız.
Birine bir şey anlatırken bile aklınızdan binlerce düşünce
geçer.
Çıldıracağınızı zannedersiniz.
Her şey anlamsızlaşır.
Şarkılar size mutluluktan çok hüzün vermeye başlar.
İçinde bulunduğunuz durumdan dolayı midenizde o ani, acı
burkulmaları hissedersiniz.
Başta her şey sizin lehinizde yer alır.
Aslında yaşadıklarınız hakkındaki yeni düşünceleriniz zaman
kadar süratli, akıcı ve geçicidir.
Anlamı olan her şey
anlamını yitirince içinde bulunduğunuz boşluk ise acı kadar ani, keskin ve
kalıcıdır.
Tüm bunların sonunda
bir bakarsınız ki eski halinizden eser kalmamış.
Yılgın, yorgun,
yıpranmış ve yalnızsınız.
En kötüsü de;
yalnızlık artık sizin için bir alışkanlık, bir yaşam biçimi olmuştur ve
kurtulmak imkansızdır.
Yazının üstüne iyi gider.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder